İstanbul Bilim Üniversitesi, tıp eğitimini amfinin dışına çıkararak, aktif, interaktif ve klasik eğitimi birleştirdi. İkinci yılına giren Türkiye’nin en genç vakıf üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, 1980’den bu yana Türkiye’deki tıp fakültelerinden program değişikliği yapılmadığını belirterek "Artık amfide ders anlatma devri sona erdi" dedi.
KADİR Has Üniversitesi’nden ayrılan Tıp Fakültesi, Avrupa Florence Nightingale Hastanesi Hemşirelik Yüksek Okulu, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu ile yüksek lisans eğitim veren Sağlık Bilimleri Enstitüsü, "İstanbul Bilim Üniversitesi" adıyla eğitim veriyor. Türkiye’de hekim açığı değil hekimin altındaki yardımcı personel açığının çok fazla olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, "Bizim öğrencimiz mecburi hizmet kapsamında Hakkari’deki sağlık ocağına gittiğinde ’Burada ipi kopuk tansiyon aletinden başka hiçbir şey yok. Ne yapabilirim’ diye aradı. Sağlık personeli olmayan kuruma hekim göndermek bir işe yaramaz. Bizde, hükümetler, zorunlu hizmete sadece hekimi gönderip, popülizmden başka bir şey yapmıyorlar. Ordu gibi olmalı, zorunlu hizmet, tüm personele uygulanmalı" diye konuştu.
Prof. Dr. Karatay, Türk Kardiyoloji Vakfı bünyesinde, İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Cem’i Demiroğlu’nun oğlu Cemşit Demiroğlu tarafından kurulan İstanbul Bilim Üniversitesi’ni "Türkiye’nin ilk butik sağlık üniversitesi" olarak tanımlıyor.
Üniversitenin kadrosunda 33 profesör, 9 doçent, 15 yardımcı doçent, 13 doktor, 6 öğretim görevlisi, 1 okutman ve 43 uzmanlık öğrencisi bulunuyor. Geçen yıl Tıp Fakültesi’nden mezun olan öğrencilerinin yarısından fazlasının TUS’u (Tıpta Uzmanlık Sınavı) kazandığını belirten Prof. Dr. Karatay, "TUS’u kazanma oranı Türkiye ortalamasında yüzde 30’dur. Biz 20-25 kişilik sınıflarda tartışmalı, öğrencinin aktif olarak söz aldığı eğitim yapıyoruz. Bire bir pratik eğitim veriyoruz. Klasik üniversitelerde bizim programımızın uygulanması kolay değil" dedi.
Sağlık hizmeti ordu gibi olmalı
Rektör Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, geri kalmış bölgelere verilen sağlık hizmetlerinin sadece personel açısından değil, her açıdan askerlik gibi zorunlu olması gerektiğini söyledi. Prof. "Bizde hükümetler, zorunlu hizmete sadece hekimi gönderip, popülizmden başka bir şey yapmıyorlar" dedi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder