Anadolu Üniversitesinden (AÜ), 2006-2007 öğretim yılı sonunda, aralarında 85 yaşında emekli memur, astsubay, doktor ve annelerin bulunduğu 3 bin 500 kişi mezun oldu.
Atatürk Stadı'nda bu akşam düzenlenecek mezuniyet törenine katılmak üzere kente gelen Açık Öğretim Fakültesi (AÖF) mezunları, AÜ Yemekhanesinde Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli ile yemek yedi.AÖF'den birincilikle mezun olan Mehmet Halis Beyhanoglu (85), okumanın ve öğrenmenin yaşı olmadığını söyledi. AÖF Mahalli İdareler Bölümünden 2000 yılında birincilikle mezun olduktan sonra akademisyenlerin ısrarı üzerine iktisat bölümüne dikey geçiş yaptığını belirten Beyhanoğlu, şöyle dedi:''Sınavdan 48 alıyorum 2 puan için beni bırakıyorlar. Bilgisayarlarla aram iyi değil. Öğretmen olsa kanaat kullanırdı. Bilgisayar hiç merhamet etmedi.Son sınıftan kalan 3 dersimi vermek için gece gündüz ders çalıştım. En büyük desteği, bana velilik yapan eşim Dilana Beyhanoğlu'ndan aldım. Lise eğitimim 2. Dünya Savaşı'nın başlaması nedeniyle yarım kalmıştı. Okuma isteğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Mezuniyetin ardından Guinness Rekorlar Kitabı'na başvurmayı düşünüyorum. Gençlere örnek olmak istiyorum.''
Eğitimde fırsat eşitliği
Mezuniyet törenine Almanya'dan katılan AÜ Batı Avrupa Programı İşletme Bölümü mezunu Sevnur Porto (36), Ege Üniversitesi İletişim Fakültesini kazandığını, ancak çeşitli nedenlerden dolayı üniversiteye devam edemediğini bildirdi.Herhangi bir nedenle yurt dışında yaşamak zorunda kalan Türklerin üniversite hayalinin olduğunu ifade eden Porto, şöyle konuştu:''Çevremdekilere örnek olmak için AÖF'ye kayıt yaptırdım. AÜ çok güzel bir eğitim sistemi kurmuş. Her yaştan her kesimden insana eğitimde fırsat eşitliği sağlıyor. Şimdi yüksek lisans yapmak istiyoruz. AÜ'nün bu fırsatı bize tanımasını bekliyoruz. Hep ezikliğini hissettiğimiz üniversite okuyamama duygusunu yenmiş olduk. Çok mutluyuz. Ev hanımlarına bile tavsiye ediyorum. Çok iyi dostluklar kurduk. Kendimize olan güvenimiz, genel kültürümüz arttı. Dersleri tamamen internet üzerinden takip ettim.''
Arkadaşlarına örnek oldu
Kocaeli'nde deniz astsubayı olan ve AÖF İktisat Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünü üçüncülükle bitiren Akın Orhan (34), bazı nedenlerden dolayı yüksek öğrenime ara vermek zorunda kaldığını belirterek, AÖF'nin kendini geliştirmek isteyenlere çok güzel fırsatlar sunduğunu kaydetti.Yoğun iş yaşamına rağmen fedakarlıklar yaparak okulu dereceyle bitirmeyi başardığını ifade eden Orhan, şöyle konuştu:''Yeri geldi ailemin vaktinden çaldım. Yeri geldi geç yattım, yeri geldi erken kalktım. Ama zorlu maratonu bitirdim. Arkadaşlarımın beni örnek alacağını biliyordum. Tüm çevreme ve çocuklarıma örnek olmak için okulu bitirdim. AÖF'de eğitimini yarım bırakan arkadaşlarıma da örnek oldum. Okula tekrar dönüş yaptılar. Aileme biraz zaman ayırmak için 1 yıl ara vereceğim. Daha sonra yüksek lisans yapmak istiyorum.''
''Okumak hayatı aydınlatacak''
Ayfer Pehlivan (42) da iki çocuğuna rağmen Halkla İlişkiler bölümünden mezun olduğunu belirterek, şöyle konuştu:''Hem ev işlerini yaptım, hem çocuklarıma baktım. Her şeye rağmen eğitimimi tamamladım. Sınavlardan önce yatak odasına kapanarak saatlerce ders çalıştım. Okumayı çok seviyorum. Aileme ve topluma katkıda bulunmak istiyorum. Bunun da ancak okuyarak olacağını düşünüyorum. Eğitim hayatı bitmedi. Okumak, hayatı aydınlatacak. Kafalardaki örümcekleri silecek. Ülkemizi aydınlık yarınlara taşıyacağına inanıyorum. Bazı şeyleri daha olumlu görmeye başladım. Kendime olan güvenim daha da arttı.
36 yıl sonra hayaline kavuştu
Ali Ömür (57), 1971 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Bölümüne başladığını belirterek, çeşitli nedenlerden dolayı 4. sınıftan ayrılmak zorunda kaldığını bildirdi.Emekli olduktan sonra okulu bitirmeye karar verdiğini ifade eden Ömür, şunları söyledi:''Aklım hep bitiremediğim okulda kalmıştı. AÖF aracılığıyla işletme bölümünü bitirdim. Yüksek Onur Belgesi aldım. Okumanın yaşı yoktur. Eğitime tekrar başladığımda bir şey bilmediğimi anladım. Diplomadan daha ziyade yeni şeyler öğrenmekten dolayı çok mutluyum. Yüksek öğrenim hayalime geç de olsa kavuştum.''
Ameliyat arasında ders çalıştı
Mersin Devlet Hastanesinde Kadın Doğum Uzmanı olarak görev yapan Ahmet Çetin Dirgen (41), Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ve son olarak AÖF Kamu Yönetimi bölümünden mezun olduğunu ifade etti.Okumayı çok sevdiğini ifade eden Dirgen, şöyle devam etti: ''Tıp ve fen bilimleri okuduğum için yöneticilikle ilgili bir eksiklik duydum. Hastanede yöneticilik yaparken bu eksikliği fazlasıyla hissettim. Bu açığı kapatmak için kamu yönetimi bölümüne kayıt yaptırdım. Kamu yönetimi bölümü gazete okumaktan hayata bakış açıma kadar her şeyimi değiştirdi. İnsan okumak isterse kendisine çalışma ortamı yaratabilir. 3 çocuğum var. İşte çok yoğunum. Aniden acil vakalara gidiyoruz. Bazen ameliyat aralarında bile ders çalıştığım oldu.''
Sınavlar hayata bağladı
Sebehat Yaşar (48), iki çocuğu bulunduğunu, çalıştığı kamu kuruluşunun özelleştirilmesi nedeniyle emekli olduğunu bildirdi.Emekli olduktan sonra hayatında bir boşluk oluştuğunu ifade eden Yaşar, şöyle konuştu:''Daha önce Almanca bölümünden mezun olmuştum. Öğrenciliğin zevkli bir şey olduğunu biliyordum. Kendimi geliştirmek ve boş zamanlarımı değerlendirmek için Turizm ve Otel İşletmeciliği bölümüne kayıt yaptırdım. Eğitim ve sınavlar hayata bağladı. Hayatıma anlam getirdi. Eğitim yolculuğum devam edecek.''
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder